İsa dedi: “Halkım, ben dünyanın Işığıyım ve imanıza gözlerinizi açıyorum, Çünkü İncilde kör adamın görmesini sağladığım gibi. Serbest iradenizle ya günahlarınızın karanlığında kalabilirsiniz veya Benim Işıkma gelebilirsiniz ve size cennete giden yolu göstereceğim. Bana hayatınızın merkezinde inanan bir hediyedir iman. Eğer bana gerçekten iman ederseniz, insanlık yolunuzla mümkün gördüğünüzden daha fazla şey yapma yeteneğinize sahip olacaksınız. Ancak Benim yollarımı takip ettiğinizde, size çok sayıda naziklik fırsatı açılacaktır. Eğer içinizde Barışım ve Mutluluğum varsa, onu yalnızca kendiniz için saklayamazsınız. Aşkım herkese paylaşmak ister. Günahlarınız sizi Benim istediğim kişiyi olmaktan alıkoyuyor. Kalblerinizi Kelimeme açın ve ne yapmanız gerektiğini dinleyin. Artık iradenizden değil, tüm kendinizi Bana teslim edeceksiniz. Böylece bütün vaaz çalışmalarınızda Benim daha büyük şanım için büyüklükler gerçekleştireceksiniz. Ruhunuzu ve etrafındaki ruhları kurtarmak sevgilerinizin görevidir. Yardımıma ihtiyacın var, beni ve komşunuza aşkınızı paylaşabilirsiniz. Kutsal Ruh'u çağırarak Benim Aşkım diğerlerine ulaşacak sözleri sizi konuşmaya zorlayın. Gündüzün ilk ışıklarının gözlerinize girmesi gibi de Işığım kalbilerinize girdiğinde artık kör değilsiniz, imanla görüyorsunuz.” İsa dedi: “Halkım, önceki zamanlarda ülkenizin çeşitli bölgelerinde sürekli kuraklıklar gördüğünü söyledim. Bu kuru kanal vizyonu da bu kuraklıkların daha şiddetli olabileceğini gösteriyor. Batı'da dağlardaki ağır kar yağışlarından akarsularına eriyen suya ihtiyaç var. Kış karlığının azalması da onların suyunu tehdit edebilir. Güneydeki bazı yerler çok kuru ve yağmur normalden oldukça düşük düzeyde oldu. Mevsimleriniz daha sıcak olunca yağmura olanaklar azalıyor, buzulma göllerinizi ve barajlarınızı etkileyecektir. Ayrıca taze su kaynaklarının azaldığını da söyledim ve nüfusun artması bunları daha kötü hale getirecek. Şiddetli kuraklık bölgelerini desteklemek için yağmurların devam etmesini dileyin. Yağmura dua ettiği zaman Georgia valisi sonra yağıyordu.”